Seyretmekten doyulmaz,
Seni her adam bulmaz;
Fedakâr olmak lâzım,
Bu hâl bedâva olmaz.

Dostun yoktur bahası,
Bu can, olsun fedası…
Bu sırları bildiysen
Çınlatma sen bu tası.

Çınlatma, olunğ (1) pişman,
Bilmiyen olur düşman;
Seni bir âşık görse,
Ebedî olur hayran.

Bu aşk ettirir feryat;
Düşen, düşünmez hayat;
Dilberim! aç yüzünü,
Seyretmek olsun kısmat. (2)

Bilmek, olmaz sözünen, (3)
Görmek lâzım gözünen; (4)
Yoldan yürümek lâzım,
Yol, bilinir izinen (5)

İz yapmış her evliya,
Onlarda olmaz riya;
Yürüyenler görüyor,
Mevlâmı doya doya.

Vallahi, değil ucuz,
Kolay görülmez o yüz;
Kolay kolay duyulmaz
Âşıklara olan söz.

Bu sözü ehli anlar,
Lâyıktır, çün (6) aşkı var;
Allaha âşık olan,
Her dâim sözü tutar.

Bu söz, ehline lâyık,
Seyreder gözü açık;
(Emre), yine sarhoşsun,
Yanarsın çabuk ayık. (7)


(1) Olunğ = olursun.
(2) Kısmet.
(3, 4, 5) Söz ile, göz ile, iz ile.
(6) Çün = çünkü.
(7) Ayık! = ayıl! 17.2.1944