Şavkın cihan doldurdu,
Bilen karşısında durdu;
Senin mahmur bakışın,
Beni canımdan vurdu.
Bilenler sana taptı,
Kendini toprak yaptı;
Cânân! senin bakışın
Benim gönlümü kaptı.
Kimin gelse başına,
Bu aşk gider hoşuna;
Aşkına (1) düşmiyenler,
“Ârifim!” der boşuna…
Bilmez sevgi tadını,
Boş zikreder adını; (2)
Aşkına düşenlerin,
Verirsin muradını.
Âlim olan bilmedi;
Boşuna “bildim!” dedi;
Balın tadını bilmez,
Kim alıp hiç yemedi.
Gece gündüz “bal!” dese,
O ne anlar yemese…
Cânân ile bir olur,
Mâşuk ona aşk verse…
Âşıktan kalkar sıfât.
Birleşiyor hem o Zat;
Âşıktan perde kalkar.
İster olsun yüz bin kat.
Âşık ol, perde yansın,
Can gerektir dayansın…
Âşıkların gözüne,
Dilberim! sen ayansın.
Yaktın beni Dilberim,
Ateşe kesti derim;
Ben aşkına düşeli
Varlıktan yok haberim.
Göründün aldın teslim,
Bildirdi seni ilim;
Senin aşkına düşen,
Yanar, olamaz salim.
Kimde senin aşkın var,
Uyumaz, seni arar;
(Emre), sadık âşıksan,
Durmadan aşka yalvar.
(1) Senin aşkına.
(2) Senin adını. 4.5.1944