Bir söz dedi Zıya Paşa,
Söylediği değil boşa; (1)
Eğer bir cingân getirsen,
Davuliyle çıkar başa.

Meşrebine döner sazı,
Öğüt versen, eder nazı;
Hakikatı anlatırsan,
O çıkarır itirazı.

Makamı düdükten arar,
Hiç meşrebi tutmaz karar;
Yetmişiki makam dersen, (2)
Davul ile düdük sorar.

Versen türlü türlü hüner,
Anlamaz, hevesi söner;
Öğretilse birçok makam,
Tekrar meşrebine döner.

Ona versen âbıhayat,
Çünkü bilmez, vermez kıymat;
Saf edersen Âdem gibi,
Yine döner, olur murtad.

Bilenler neylesin ona,
O haller giderse sonuna…
Ayrılığın o halkası,
Çünkü takılmış boynuna.

(Hâl) i tarif eder Kur’an:
Bir şeytan var, bir de Rahman;
(Emre) nin gözü açıktır,
Okuyup görüyor her an.

Daim okur, etmez ihmal,
İkisini bilir (kemal) :
Nazarında bir olmuştur
Mehdî ile hem de Deccal.


(1) Pek rengine aldanma, felek, eski felektir : Zira feleğin meşreb-i nâsâzı dönektir. – Ziya Paşa.
(2) Desen bile.
7.8.949