Yine açıldı gülüm,
Sana yoktur hiç ölüm;
Neş’esinden boşaldı,
Seninle doldu gönlüm.
Her yandan verir gonca,
Âşık koklar doyunca; (1)
Durmadan öğretiyor,
Bülbüle olmuş hoca.
Manevî döker lisan,
Bülbülü dinler insan;
O lisandan anlamak
Lâzımdır, denir: (irfan).
Gülden alıp da satar,
Gülün dibinde yatar;
İki cihan yıkılsa,
O gül kokusu tutar.
Lâzımdır zevka dalmak,
O gülden koku almak;
Yaradan! ne kadar zor,
O hâl içinde kalmak…
Âdem yüzünde biter,
Bütün kuş görse, öter;
Huri, cinan istemez,
(Emre) ye o gül yeter.
Durmaz, (Emre) ye kokar,
Kokar, canını yakar;
Dünya, âhiret bilmez,
Bakar, eder iftihar.
(1) Doyuncaya kadar.
6.8.949