Her gördüğünden sen aldın mı ibret?
Almazsan, olursun Dostuna hasret;
Bak, bu hayâlâta sakın güvenme,
Gördüklerin gibi olursun ceset.
Gafil olanlara karışma sakın,
Bilmiyen uzaktır, bilenler yakın;
Herkeslerin bütün yapıp ettiği,
Gayrinin değildir, emridir Hakkın.
Geleni, gideni eyleme hesap,
Seni halkedenden daim al hitap;
Bu ehli gafletler eğer olmasa,
Bu nukuş-u âlem hep olur harap.
Bunlar bilmiyerek ediyor imar,
Yaradan eylemiş böylece karar;
Âşık olup Dosta yürüyenlere,
Onlar yardımcıdır, edemez zarar.
Seni meyva yapmış, onları yaprak,
Gözlerini aç da ibret ile bak:
Eğer Dosta vasıl olup yenirsen,
Yere dökülüp de olurlar toprak.
Senin yetişmene ederler yardım,
Uyan, Dosta doğru var adım adım;
Bir ağaç üstünde meyva olduysan
Ondan başka, sakın deme, muradım.
O ağacın meyvasıdır muradı,
Yiyene bilinir meyvanın tadı;
Anca (1) öyle tarif olur bilene:
Cismi olmıyanın, olur mu adı?
Denizlerde yaşar nice bin balık…
Onları da muhit, yaratan Hâlik;
Yürüyüp de ona vasıl olana,
Sır kapalı değil, her daim açık.
Âşık isen, sakın etme itiraz:
Kimi oruç tutar, kimisi namaz;
(Emre)! ondan gayri emreyliyen yok,
Bu hal sana yeter: kul, Tanrı olmaz.
(1) Ancak.
2.3.950