İçinde yaşıyan insan, yolcudur,
Saltanatlar kuran sultan, yolcudur;
Kimseler kalmamış ebedî, bâkî,
Seni, “benim!” diye tutan, yolcudur.
Gaflet uykusuna dalan, yolcudur;
Kendisini esir kılan, yolcudur;
Tefekkür suyunu alıp da içip
Seni yaradanı bulan, yolcudur.
(Emre!) nin ağzında dili yolcudur,
İki ayak ile eli yolcudur;
Her ne kadar büyük, hem dahî küçük,
Sivrisinek ile fili yolcudur.
Vakit ile saat yaşar, yolcudur,
Bilinmedik ile koşar, yolcudur,
Bir ana karnıdır bu dârî dünya,
Doğup da seyreden şaşar, yolcudur.
Çeşitli görünen devlet, yolcudur,
Düşünüp çekilen mihnet, yolcudur;
(Emre)! Gözlerini aç da iyi bak,
Her gelen göçüyor, seyret yolcudur.
Aklını gezdiren başın yolcudur,
Gözlerinden akan yaşlar, yolcudur,
Sen kendi kendine bir pâye verme,
Siyahtan süslenen kaşın yolcudur.
İçinde durduğun mekân, yolcudur,
Böylece kurulmuş erkân, yolcudur,
Bütün kudret, kuvvet, Halkeyliyenin;
Çâresi bulunmaz imkân, yolcudur.
(Emre)! Bu dilinden diyen, yolcudur,
Mevlâya boynunu eğen, yolcudur;
Affın deryasına sen at canını,
Sana türlü türlü diyen, yolcudur.
Zapteden: Ruşen Mirici
26.01.1962 sa: 14.20