Bu âleme gelen mutlaka gider,
İbret değil midir? Büyük İskender?
Aslını bilenler eylemez keder,
Gideceğin yeri idrak-et gönül.

Bütün arzu emel anla ki serap,
Seni uyuşturan muvakkat şarap,
Neyine gerektir günahla sevap,
Gideceğin yeri idrak-et gönül.

Bazıları diyor “binde biridir,”
Gidip kavuşanlar ölmez diridir,
Nefse mahkûm değil, çünki eridir;
Devirden kurtulan anlar bu sırrı.

Her gelen bırakmış hâlinden eser,
Bâd-ı sabâ gibi; bazı, sam eser;
Zenci bakar ise aynaya küser;
Devirden kurtulan anlar bu sırrı.

İnsan birbirine olmuştur ayna,
Ne kadar çekerse eğer soyuna,
Ayıksa dayanır yolları sana,
Devirden kurtulan anlar bu sırrı.

Yalvarırız Yârab kaldır hicâbı,
Cümlesi okusun Canlı Kitab’ı;
Bütün olanların sensin esbâbı,
Devirden kurtulan anlar bu sırrı.

(Yehdiyallah) dedin, hem (limen yeş’â),
Yalan sadır olmaz biliriz hâşâ!
Hiçbir emek gitmez mutlaka boşa,
Devirden kurtulan anlar bu sırrı.

(Emre) seyreyleyip gördü inandı,
Eseri kalmadı kül gibi yandı,
Hayatının yolu sana dayandı;
Devirden kurtulan anlar bu sırrı.

Zapteden: Ruşen Mirici
sa: 15:15


19.08.1966