Şefkate muhtaçtır halk-olan insan,
Lûtfu çoktur, eyler Rahmânürrahman;
Dikenleri çoktur, geçilmesi zor;
(Sırat) dedikleri: bu fânî cihan.

Lûtuf sahipleri, bir yola benzer,
Boyunları bükük, bir kula benzer;
Yürüyüp geçene olamaz mâni’,
Yerlere döşenmiş bir çula benzer.

Üstünden geçene mâni olamaz,
Hidayetten başka, bir zevk-alamaz;
Hâlleri, dünyada durur ebedî,
Kendileri dahî burada kalamaz.

Tâ öteden beri, onlar taşlanır,
Kimi inkâr-eder, kimi hoşlanır;
Bir ilâhi aşktır, yoktur mektebi,
(Ümmülkitâb) derler, böyle başlanır.

Gayet yakınından görür hakaret,
Onlar, kimselere eylemez hiddet;
Târihler yazmıştır, bilen okuyor,
Anlıyan, görüp de alıyor ibret.

(Emre)! râzı oldun mâdem ki, dayan,
Gaflet basar ise sen çabuk uyan;
İlâhî gıdâdan alan dirilir,
Gözünü açana, her yerde ayan.

Sâdık olanlara, mutlak verilir,
Akılla yiyenler, daim dirilir;
Kimisine derler: “Gayetle uzak!”,
Kendinden geçersen, çabuk erilir.

Zapteden: Emine, Ayşe, İsmail Emre, Hakkı Mirici.
sa: 11:30


12.08.1966