Sultandır insanımız,
Onunladır canımız;
Sevdi, eyledi âşık,
Onadır revânımız.

Cezbediyor o ceryan,
Konuşmak, oldu ihsan;
Çâresi: bir muhabbet!
Başka, yoktur bir imkân.

Böyle yapmış Yaradan;
Nasıl anlasın nâdân?
Çokları şehîd-olmuş
Bu ateşli yaradan.

Biz bulduk devâsını,
Başımın havasını;
Bakışından hallettik
Benliğin dâvâsını.

Eyledik, şükür, berât,
Yok olduk, aldık murat;
Zerre kaldıysa, (Emre)!
Ayaklar altına at.

Var, sen berâber ezil,
Ölsün onunla cehil;
Seyret âşikâre, sen,
Ezelden oldun mâil.

Hiç olur mu ayrılmak…
Gözleriyle O’na bak;
Oldun bir gül fidanı,
O açtı bir domurcak.

Vakitsiz, durmaz, kokar,
Anla, gözünden bakar; (1)
Hiç sönmedik bir ateş,
Seni durmadan yakar.

Benzedin yanmaz küle,
Hâli, benzer Cibrîle;
Şükür, verdin canını
Gussasız, güle güle.

Merak etme, senindir,
Siper eden, tenindir;
(Emre) eyler iftihar:
(Seyreylemek), dinindir.

Helâl eyledi sana,
Bak, seviş kana kana;
Senin ateşin yakar,
Kim dokanırsa ona.

Metheder, durmaz, dilim,
Söylerim (Canlı İlim);
Hayrânım cemâline
Siper eder acep kim?


Zapteden: Fehmi Görgün.
24.10.960 Saat:19.09

Not: Adana-Mersin yolunda, Tarsus’a yakın bir yerde, otomobilde doğmuştur.