Bir konak yaptırdım, Tûbâ boyundan,
İçini sıvadım, gözler suyundan;
Bir (Dilber) getirdim, emsâli yoktur,
Melek aşı alır, onun huyundan.

Kan ile iliktir, onun kerpici,
Nurlara boyanmış, dışıyla içi;
Varlıkla gireni, eylemez kabûl,
Dâim dâvet eder, ârifle hiçi.

Yoktur bu cihanda, öyle bir konak,
Orda yürüyemez, bilmeyen ayak;
Tavanı yerdedir, temeli semâ,
Penceresi gözdür, kapısı dudak.

Mevlâ, eli ile, yapmış yedi kat,
İçinde kendisi, sürer saltanat;
Bilen, bilmiyene, nasıl göstersin…
Varıp yaklaşamaz, hayat ve memat.

Ona varılır mı, yok olmayınca,
Kuş, yuva yapamaz, ateş-ağaca;
Başka bir ilimdir, kolay okunmaz,
Talebesi âşık, Cibrildir hoca.

Ulemâ oluyor, yüzünü gören,
Eşiğini bulup, yüzünü süren;
Câhil kalma (Emre)! zâlim olursun,
Yokluk ile yürü, sen de var öğren.

Zapteden: N. Kayalıyük
Saat:10.00


3.12.1957