Yine kalmadı karar,

Emret, yüzülsün derim,
Neler eyliyor felek…

Yine kalmadı karar,
Ateşini bastı Yâr;
İçince mahmur oldum
Gözlerim seni arar.

Bağrıma bastın közü
Sen söyleyince sözü;
Dilberim! ne edeyim
Seni görmiyen gözü…

Senin saçının teli
Ateş ediyor eli, (1)
Yakınca estiriyor
Bâdisabahtan yeli.

Esip vuruyor tele,
Tekrar geliyor güle;
Çeşit çeşit renkleri
Aşk veriyor bülbüle.

Görenler ediyor zâr,
Âşık olana kokar;
Gözünden gaibeden
Ateşe düşer, arar.

Meydana çıktı, uyan,
Ona âşık her insan;
Yüzüğü yere attı,
Gördü Sultan Süleyman.

Görününce Yusufa,
Mısırda etti safâ;
Tekâmüle erdirdi,
Bil, Muhammed Mustafa.

Terkeyledi bizlere,
Âşık olanlar göre;
Aceba nasip midir,
Yaradanım, bir zerre?

Âşık olanlar ona,
Yürüyorlar yoluna;
Ateşi miras kaldı
Neyleyim (Emre) sana.


(1) Eli = yabancıyı. 9.3.1946