Âşık oyuna kalkar,
Oynar, ârını yakar,
"Âşık olsam..." diyenler,
Boynuna ipi takar.
Âşıksan oyna, hadi...
Hidayet etsin Hâdî,
Aşka gönül verenler,
Bütün vârını yedi.
Yedi, varlık kalmadı,
Başka varlık bulmadı;
Seni bir gez görenin, (1)
Gönlünden gitmez tadı.
O tad girdi gönüle,
Gönül boyandı güle; (2)
Biz sana âşık olduk,
Canım, esrarı söyle.
Açılmıştır define,
Kokusu çıktı yine;
Âşık ona derler ki,
Dostu bulup öğüne.
Yanıp Dostu bulalım,
Bulup zevka dalalım;
Dostu gören yok olur,
Bizler niçin kalalım...
Bizler düştük dolaba,
Gözlerim doldu âba; (3)
(Emre)! Güzel, bürünmüş
Etten yapılmış kaba.
(1) Gez = defa.
(2) Güle boyanmak = her taraf gülle dolmak.
(3) Âb = su, gözyaşı.