Tatlı canını bırak!

Duymak lâzım hitaptan,
Gönül! bu hâli bırak,

Tatlı canını bırak!
Âşıkına söyler Hak;
Bu tadı nasıl duysun,
Dostum, bozulmuş dimağ?..

Hiçbir lezzetten duymaz,
Benliği elden koymaz;
Ben neyleyim o, (Emre),
Dışı özüne uymaz.

Duyulan mürşit sözü
Âyîne olur gözü;
Bütün anlıyan insan,
Bağrına basar közü.

Sana âşıkız Mevlâ!
Avara (1) etmez Leylâ…
Hâlimizi bilmiyen
Bize diyor: ukalâ!

Mevlâ insafı olan,
Altın gibi olur saf;
Hâline etse insaf,
Hiç konuşur mu bed lâf…

Gitse benlik davası,
Kabul olur duası;
Neyleyeyim bu (Emre),
İtaat bilmez âsi.


(1) Âvâre. 23.6.1945