Küre, nice hale olmuş hâmile,

Gördüğüm rüyayı yoran olur mu?
Bir taraftan yazar, bir yandan bozar,

Küre, nice hale olmuş hâmile,
Zamanı gelmeden, gelir mi dile…
Ananın karnında görünmez çocuk,
Vakıtsız zuhura gelenler öle.

Ana yürür iken gezer beraber,
Zamanı gelince edemez siper;
Kimi çirkin doğar, kimisi dilber,
Yaradandan başka kimseler bilmez.

Nice haller tarif etmiştir âyât,
Şimdi muallâkta olur nakliyat,
Birçok âfât oldu arzla semâvât,
Yaradandan başka kimseler bilmez.

Görünmüyor amma, benzer şehire,
Nice varlık saklar, görünmez küre,
Kuluna meçhuldür, Yaradan göre,
Yaradandan başka kimseler bilmez.

Seyreden kulların dili tutulur,
Eğer tarif etse derhal lâl olur,
Göstermek istiyen, oluyor mazur,
Yaradandan başka kimseler bilmez.

Kulundan kuluna eyler cezayı,
Kurmuş iken, yıkar nice azâyı,
Gözü âmâ eder, verir kazayı,
Yaradandan başka kimseler bilmez.

Seyreyleyip gören, eyliyemez faş,
Her taraftan yağar, gösterirsek, taş,
Bizler seyirciyiz, kendisi nakkaş,
Yaradandan başka kimseler bilmez.

Kulu eli ile yapmıştır atom,
Atsa, helâk olur zalimle mazlum,
Yapanlara bu hal, değildir malûm,
Yaradandan başka kimseler bilmez.

Her daim lutuftur, şükür bizlere,
Ateşinden gelmez bize bir zerre,
Kur’anda vadetti Hak, Peygambere,
Yaradandan başka kimseler bilmez.

(Emre) işitince olmuştur ferah,
Ahmetten deyince Hazreti Allah,
Kendisi sırrına kendisi âgâh,
Yaradandan başka kimseler bilmez.


12.4.950