Kim ki bu dolaba düşer,

Böyle kurulmuş nizam…
Ah bu zalim yılanlar,

Kim ki bu dolaba düşer,
Gözü görmez, olsa mahşer,
Sultanolur orda beşer,
Bu kurduğun dolap nedir?

O, hayata eder tövbe,
Dahil de olur mektebe,
Aklına gelir mi rütbe…
Bu kurduğun dolap nedir?

Ay, güneş doğar gönlüne,
Hacet kalmaz zâhir güne,
Kürre nazarında döne…
Bu kurduğun dolap nedir?

Bu cihan girer hükmüne,
Orda yoktur vakit, sene;
Dostu görür, can nesine…
Bu kurduğun dolap nedir?

Yokluktan takınır nişan,
Fakat görünür perişan,
Bu hâl böyle oluyor şan…
Bu kurduğun dolap nedir?

Beşerlikten fark edilmez,
O, Yârından başka bilmez,
Ad u san ile gidilmez,
Bu kurduğun dolap nedir?

Yeter, bu perdeyi kaldır,
Her âşıktan doğan hâldir;
(Emre), sen bu şişeyi kır,
Bu kurduğun dolap nedir?


4.1.1946