Kahveyi çeker değirmen,

Kana susamış Dilber,
Aşk gelir ise oynar,

Kahveyi çeker değirmen,
Çarkı döner, sanki kirmen..
Çokları tiryakidir ya,
Tadını çıkarırım ben.

Çekilirken güzel kokar,
İçinde yarar madde var;
Cezve ocakta kaynarken
Kalmaz bende sabrü karar.

Gam gelirse çok içilir,
Tadını âşıklar bilir;
Yârım Yemen’de de olsa,
Hülyası gönlüme gelir.

Gönlümde kurmuştur mekân,
Orda oturur her zaman;
Başka varlıklar bulunmaz,
Gönül (Yâr) a olmuş vatan.

Gezer de gelir yerine,
Hazır olmuş dost pîrine;
Âşıklara ayna olmuş,
Karşıda durur görene.

Çeşit çeşit o renk alır,
Renkler gider, kendi kalır;
O, Hakkın renginden başka,
Düşse yanar cayır cayır.

Anca görünür kendisi,
Kabul eyler mi hiç isi?…
Bakanlar yüzünü görür,
Oradan çıkar Dost sesi.

Orda görünür her âlem,
Bütün suretler olmuş cem’;
Yazar ise hiç biter mi? (1)
Bütün varlık olsa kalem.

Bütün övülen: bir nokta…
Nokta, bir gönülde yata.
Onun kapısı açılmaz,
Girenlerde olsa hatâ.

Girmek için, (Emre)! yıkan,
Bir yerinde kalmasın kan;
İbrahim girmek istedi,
İsmaili etti kurban.


(1) Yazsa da hiç biter mi. 6.2.1945