İçme için çıktık, yola, ulaştık,

Devir döner, olur tebdil,
Hırsızlıkta mahir, hayvancasına,

İçme için çıktık, yola, ulaştık,
Dereleri gezdik, dağlar dolaştık;
Korkma! deriz, duymaz, bizim hanıma,
Sözü dinlemiyor, nidelim, şaştık.

Ne kadar söylersek, duymaz nasihat,
Aklı da, fikri de, bulmadı sıhhat;
Teslim olmayınca, bir can, Hudâya,
Nefisten kurtulmaz, bu nazlı hayat.

Işığı bulunca, İçme’ye vardık,
Bu nefsin elinden, canı kurtardık;
Derdimize deva, aramak için,
Hayat Sahibini, bildik, yalvardık.

Çokları bulmadı, bu derde devâ:
Can, ten bahasıdır; değil bedâva;
Dünya gibi değil, Dostumun yurdu,
Ateşten yapılmış, yanar bir yuva.

Yok olmadan, etmez, kimse tahammül.
Yaklaşınca yanar, dayanmaz gönül;
Açan gülün rengi, neden kırmızı?
Onun için öter, görünce bülbül.

Aşkı artırınca, duramaz dili,
Etrafında görmez, âlemi eli;
Esip söyletiyor, (Âşık Emre)yi
Bâdisabah denen, seherin yeli.

Zapteden : Şevket Kutkan
Saat : 19.30

Mersin İçmesi’ne giderken otobüste ve otobüs hareket halinde iken doğmuştur.


1.9.1951