Hizmet eder daim, küçüğe büyük;
Kanunudur: bilmez, neyleyim, küçük;
Şefkat zor… görünmez, bir tılısımdır…
Böyle taşınılır, bu ilâhî yük.
(Ekilip yetişen, ağaç)tır misal:
Her taraftan büyür, kendisinden dal;
Kökünden haberi, olmaz onların…
Hizmet tatlı gelir, olmuştur hammal.
Bâzısına baksan: ortası çürük,
İçerisi boştur, dışı da büyük;
Yaprağı yetişir, daim zevk eder;
Kendisine baksan: çirkin bir kütük.
Üstünün, altından, yoktur haberi;
Kendi bed görünür, besler Dilberi;
Topraktan, gıdayı, alır da verir,
Çektiği emeğe, etmez kederi.
Böyle böyle geçer, ilâhî ahvâl;
Onlar bu şefkatte, eylemez ihmâl;
(Emre)! iyi seyret, etme şikâyet,
Şefkat böyle olur, gör de ibret al.
Zapteden: Fuzûle Emre
Saat:10.45
Bu doğuş, Emre’nin kızı Hâfize Akiz’in, hasta olan çocuğu için, ağlaması üzerine doğmuştur.
9.10.1951