Her işlere sensin muhtar,

Hidayet etse köre,
Yakıyorsun sen her an,

Her işlere sensin muhtar,
Biliriz ki sensin Gaffar;
Bu benlikle neyliyelim…
Sen affeyle, sensin Settar.

Suç, yüzleri etti kara,
İlân etti bu diyara;
Eğer affın olmasaydı,
Bizler kaçardık dağlara.

Af ile dolu hazine,
Kapağını açtı yine;
Her yanında biz döneriz,
Bin dokuzyüz elli, sene.

Bu kadar eyledin himmet,
Kapağı, oldu merhamet;
Afdır anca (1) güvencimiz,
Sultanlara budur âdet.

Kapağında vardır uğur,
Aşkın gelse açık durur,
Biz yüzüne bakar bakmaz,
Bilinmez hâl eder zuhur.

Çok doludur, değildir az,
Arşı tutar, açar açmaz;
Asıl hicaz: dört tarafı,
Ortasıdır bize namaz.

Âşıklar orada kılar,
İki âlemlere dolar;
(Emre), bu manevî güneş,
Ne batar, ve ne de solar.


(1) Ancak.
31.12.949