Hakkın yoluna, gönül!

Evvel ve Âhir değil mi?
Yine bugün bizim hava bulandı,

Hakkın yoluna, gönül!
Yürü, eyle tenezzül;
Sen Hakka yollanırken
Söğül, ellere döğül.

Yürürsen korka korka,
Gelinğ âlemi farka;
İlmin ile yararsın
İnce kılı sen kırka.

Gece gündüz yararsın,
Dönüp (hâl) i sorarsın;
Söz getiren Cibrili,
Anlamayıp yorarsın.

Anlamak olur vahi,
Bu hal, değildir iyi;
O uzatır hâtemi,
Arzu edersin neyi?

Muhammed arkasına,
Gizlenmiş hırkasına;
Çıkmaz yolu terkeyle,
Sen yürü bakaasına.

Dosttan sözü duyarsın,
Dönüp akla uyarsın,
Yüzünü açmış iken
Deri kılı sayarsın.

(Emre), söyledin yine
Dinledin nice sene,
Bu dünyanın elvanı,
İnan, senin neyine…

Sahibi olmuş Muhtar,
Dokunma, eder zarar;
Sen işine karışma,
Sonra edersin inkâr.

İnkâr nefsinden doğar,
Büyüyüp seni boğar,
Uçar, çıkar eflâke,
Döner, başına yağar.

Altından kalkamazsın,
Sever, bırakamazsın,
İşine nadim olup
Yüzüne bakamazsın.

Görsen, edersin ikrah,
Döner de edersin ah;
Bu akıl bir çocuktur,
Tutulan bulmaz felâh.

Kurtulmaz ona uyan,
Uyup sözünü duyan;
Dostluğuna güvenme,
Zaman gelir, çizer yan.

Onun işi oyuncak,
İbret gözü ile bak;
Yoldaşını bulunca
O kaçar yalınayak.

Eğer olsa ümidi,
Durmaz eder sitemi;
Dost yüzünü gösterinğ,
Der: burda yoktur cami.

Uyan, istiyor Dilber,
Böyle gönderir haber;
Dosta doğru giderken,
Duvar gitmez beraber.

Ahmet değil mi misal?
Üryan eyledi visal;
Eğer ona uyduysan,
Dönme, sen ardında kal.

Bizlere çok döktü dil,
Derdi, diyen: Cebrail;
Nurdan teni gittiyse,
Halleri ayrı değil.

Güneş olur mu mevta?
Bir çıka, bir de bata;
Bu (Emre)nin sözünü
İlmi olanlar tarta.

Alanmaz, söyler dilim,
İşitir kalbi selim;
(Emre) den söz söyliyen,
Muhammed değil, ya kim?..

(Emre) den kalktı âdet,
Ahmet edince himmet;
Görüp sarhoş olunca,
Edemiyor ibadet.

Bilmiyen der ki : hatâ!
Göründü Âdem Ata;
Eğri büğrü olur mu
(Nûn) u gösteren nokta?

Küfür gösteriyor (kef),
Ârîdir ondan necef;
Âlem döğer, söğerse
(Emre) eder mi esef…

Onlar bilseler eğer,
Küfür eylemez, öğer;
Görün ehli şefkati,
Acır da neler çeker…

Onlardır Hak aynası,
Değildir Hakka âsi;
Bu (Emre) yi söyleten,
Görünenin sevdası.

Eğer, kim neyi sever,
Durmayıp onu öğer;
(Emre) âşikâr etse,
Umulmadıklar döğer.


1.5.1948