Gözlerimde uyku var,

Yine doğdu âfitap,
Gönül düşerse hâke,

Gözlerimde uyku var,
Herbiri oldu kantar;
Ben ayıkayım, derim,
Yine, bu uyku tutar.

Hiçbir hal elde değil,
Mademki, (1) seni yok bil;
Bize bildirmek için
Birçok kâmil dökmüş dil.

Birçoğu çekmiş emek,
İstemiş onu görmek;
Eğer görmek istersen
Onlar gibi sen de çek.

Birçokları tutmuş yas,
Allah bilmez iltimas;
Ağlamışlar çok zaman,
Kalblerinden gitmiş pas.

Yok mu sende merhamet?
Sana ettik çok hizmet;
Hepisini yok ettik,
Biz de isteriz himmet.

Yok oluruz, kalınğ (2) sen,
Yokluk dolu hazinen;
Deyip de duyan sensin,
Gûyâ methederim ben…

Özüm, sözüm bir hayal,
Aksini vurmuş “Cemal”;
(Emre) daim gezdirir,
Aynana olmuş hammal.

Gezdirir gece gündüz,
Bakan görür nice yüz…
Gören, görünen kendi,
Vasıtadır bakan göz.

Söylenmiyor ötesi,
Hurufsuz denir sesi;
Dinlenir, duyulur ya,
Verilen, can ertesi.

Deyim, nasıl görülür:
Silinse gözden mühür,
Kalkarsa senlik, benlik,
Aradığın der: gel, gör.

Odur “Makam-ı Mahmud”,
İstilâ eder Mâbud;
(Emre)! madem anladın,
Gel sen kendini unut.


(1) “Öyleyse” yerinde kullanılmıştır.
(2) Kalınğ = kalırsın. 1.8.1945