“Gönül” (1) gibi sekmeli,

Bu aşk Hakka tutturdu,
Göründü, olduk meftun, (1)

“Gönül” (1) gibi sekmeli,
İçine kan ekmeli;
O “yüz” ü görmek için
Seherler beklemeli;

Beklemeli kırk sahar,
O, daim seni arar;
O duyulmaz sevdayı
Duyuyor uyanıklar.

Her gece atsın şafak,
O vakit görünür Hak;
Görünmez hazineye
Uyanık olan, ortak.

Âşıklar uyuyamaz,
Mâşukuna eder naz;
Tamam âşık olmayan,
Boşuna bekler ayaz.

İrfanına güvenir…
Bu hâli bilen nadır.
O yüzü nasıl görsün
Nefsine olan esir…

Âşıklar bakar güle,
Pervaz eder o ile (2)
(Emre), gönlü temiz et,
O vakit Mâşuk gele. (3)

Senden giderse riya,
Kulağın sesi duya, (4)
Gönül kapısını aç,
Dilber kendini koya. (5)

Yaşa, sen (Emre), yaşa,
Bu aşk gider mi boşa…
Seni (6) terk et, âşık ol,
Hak mahrum etmez, hâşâ.


(1) “Gönül” Tornacı Bay Tevfik Ayata’nın, o tarihte dört yaşında olan kızının adı.
(2) İl = memleket, diyar.
(3) Gelsin.
(4) Duysun.
(5) Koysun. Dilber oraya girsin.
(6) Kendini. 13.8.1944