Gönlüme girince, vatanım sensin,

Yüzünü görünce, hayrân-eyledin,
Yarattığın kullar, huyuna mahkûm,

Gönlüme girince, vatanım sensin,
Beni kucaklayıp, yatanım sensin;
Çok şükür ki, sevdin, beni çıkardın,
İki ellerimden tutanım sensin.

Yaprağı dökülmez çiçeğim, sensin,
Dâim seni senden dileğim, sensin;
Yerde, gökte değil, benim yanımda,
Rûh-u lâtif olan meleğim sensin.

İçinde gezdiğim cennetim, sensin,
Nûr ile bezenmiş ziynetim, sensin;
Ben beni unuttum, görürüm seni.
Yıkılıp gitmeyen devletim sensin.

Vücûdumu saran damarım, sensin,
Eti bozulmayan korkarım sensin;
Dilimden söyleyen, gözümden gören,
Seni bende dâim ararım, sensin.

Ayrılmak bilmeyen yoldaşım, sensin,
Felekler sakalayan bu başım, sensin;
Görmezsem ağlarım, kimse bilemez,
Kalbime damlayan gözyaşım, sensin.

Tecellî eyleyen kısmetim, sensin,
Darlara düşünce, himmetim sensin;
Âşikâr-etmişken her seyrânımı,
Nokta-i Vâhidim, Vahdetim sensin.

Ateşlerde yandım, bir külüm, sensin,
Hazîneler dolu bu gönlüm, sensin;
(Emre), oldu bir gül, yere dökülmez.
Karşısında öten bülbülüm sensin.

Zapteden: Müncibe Görgün.
Düzce, Saat:11.00


30.12.1960