Ferman okunmuyor, tozdan, dumandan,

Çok şükür, yaklaştı, bizim günümüz,
Eğer sen olmasaydın, olmazdı iki cihan,

Ferman okunmuyor, tozdan, dumandan,
Kahve de isterdik rahîm insandan;
(Dilencilik: altın oluk) dediler,
Damla damlamadı, nidek, harmandan. (1)

Herkesler düşmüştür, hep havasına,
Mevlâ kuvvet versin, hem yuvasına;
Kerem Sâhibinden, diler dururuz:
Tâze kahve konsun, o tavasına.

Kavrulsun da çeksin, bir değirmeni,
Biz içersek, eder, bembeyaz, teni;
Durmadan dilerim: Yârabbî Kerîm!
Mahrûm eylemiyor, Yaradan beni.

Evvelden bilirim: Büyük Gaffarsın,
Nice nice renkler, bilir, yaparsın;
Her gelenler geçer, eseri kalmaz,
Bütün yok olurlar, yine Sen varsın.

Hikmetinden senin, edilmez suâl,
Kimine hâl verinğ, kimine hayâl; (2)
Binbir sıfatların, elvâna benzer,
Âşıkın arzûsu: sâde bir (Cemâl).

Görüp, seyreyleyip, ederler safâ,
Başka bir şeylerden, ummazlar vefâ;
Bütün âzâ: hurûf; hizmet ediyor,
Bedenin üstünde, sultandır (kafa).

Her ne aranırsa, içinde mevcut,
(Mevcûd) ile birdir, görünen vücûd;
Ortasında Mâbud, (Kürsü) kurmuştur,
(Emre)! her melekler, ederler sücûd.

Zapteden: Salih İnan
Saat:14


(1) Nidek = Ne edelim…
(2) Verinğ = Verirsin. 3.12.1952