Durmadan yağıyor, gamın yağmuru,

Attığım adımlar, geride kaldı,
Açmış diken üstünde gül,

Durmadan yağıyor, gamın yağmuru,
Ciğerim yanıyor, her taraf kuru…
Beni öldürmek mi, aceba zoru?
Hayat yolu burdan, geçer neyleyim…

Herkesi severim, ederler ikrah,
Mevlâya danıştım: değilmiş günah;
Ezelden yazılmış, bu bahtı siyah…
Hayat yolu burdan, geçer neyleyim…

(53) yıl geçti; bir âna benzer,
Bâzı ferah, bâzı, hicrâna benzer,
Bâzı elem, bâzı, ihsâna benzer;
Hayat yolu burdan, geçer neyleyim…

Bir dem gelir, Arşı, ettirir seyran,
Yüzünü açar da, olurum hayran;
Çekilip; içime, dolduruyor kan…
Hayat yolu burdan, geçer neyleyim…

Dikenleri döşer, âşık yoluna,
Sever, zahmet verir, kendi kuluna,
Bâzı, muhtaç eder, birtek puluna;
Hayat yolu burdan, geçer neyleyim…

Sever de çok verir, derd ile mihnet,
Lûtfedecek vakit, ettirir zahmet,
Yetmişiki çeşit, gönderir illet…
Hayat yolu burdan, geçer neyleyim…

(Emre)! böyle geçti, ecdâdın senin,
Sonunda anılır, bu adın senin,
Çok şükür, verildi, murâdın senin;
Hayat yolu burdan, geçer neyleyim…

Zapteden: Fuzûle Emre
Saat:22.30


10.6.1952