Ağustos 23, 2019
Sana âşık olmıyan,– Diyorlar – sanki hayvan;Yüzüyün bir devrine (1)Pervânedir bütün can. Dönmezse, olmaz gündüz,Âmâ olur bütün göz;Varlık teferruattır,Cümlesine sensin öz. Gören, olur dîvâne;Döne döne pervâne;Mihver emrini verdinSemâda duran güne. Bilenden olsa suâl,Deseler: Bu nasıl hâl?Mislin yoktur Dilberim,Nasıl göstersin misâl? Der: Aşka bürün de bak!Âşık olup da yanmak; (2)Âlimleri saklıyan:Kıymetsiz […]
Ağustos 23, 2019
Kabına göredir, rengi her suyun,İçi tevhîd eder, dışından oyun;Bir hayat vermişin, siperi: korku;Hiç dibi görünmez, sen dersin: soyun! Acep ne eylesin, işiten bu kul…Durmadan söylersin, onlara: boğul!Ölüp dirilmektir, esrârın senin,Bu kulak duymuyor; söylersin: yok ol! Bu ne tılısımdır, kolay çözülmez,Esrarlı tuzaktır, orda gezilmez; Hayat kıymetlidir, akıl: bekçisi;Aşkını vermeden, bilip sezilmez. […]
Ağustos 23, 2019
Ninni deyim, uyu, boyun büyüsün,Ahlâkın, terbiyen, huyun büyüsün;Vatanın, milletin, etsin iftihar,Târihler kaydetsin, soyun büyüsün. Büyük varlık yazsın, kalemin senin,Terakkîler olsun, dâim emelin;Milletin seninle, etsin iftihar,Şarkı, Garbı tutsun, hayırlı elin. Her dâim ileri, gözlerin baksın,Dilinden ilimler, durmadan aksın;……………………………………………..…………………………………………….. Zapteden : Fuzûle Emre Saat:6.30 Not: Bu doğuş, torunu küçük İsmail, Emre’nin kucağındayken […]
Ağustos 23, 2019
Yakayı alamaz, aşka tutulan,Vücûdunda zerre, bulunamaz kan;Bu nasıl ceryandır, yoktur kurtuluş,Böyle ihsân eder, âşıka Rahman. Her olan fânîdir, ebedî: bu hâl;Anlamıyan eder, bu hâli ihmâl;Mal sahibi birdir, müşterisi çok,Gerisi, uzaktan, oluyor dellâl. Kimisi gözlüyor, “semâda mîraç”,Kimisi istiyor, bu başına taç;Verip almak ister, kendi vârını:“Bâzâr-ı âlem”de, can, ola harac, Cümlesi sağırdır, […]
Ağustos 23, 2019
Çok sızlıyor yârelerim,Durmaz dilim, durmaz dilim.Hiçbir cerrah çâre bulmazNeyleyim yetişmez elim. Böyle imiş mukadderat…Hiç başımdan gitmez afat,İçerden durmaz acıyor, (1)Her dâim ettirir feryat. Çâre olmaz, etsem duâ,Acımaz yer ile semâ;Günah kanım sel olmuştur,Göremeyen olmuş âmâ Bu hâl böylece verilmiş,Gelmiş, gönlüme derilmiş;Kirpiklerin durmaz batar,Yüreğime, sanki bir şiş. Görmek için gönlüm, uyan!Dost […]
Ağustos 23, 2019
Yine aşıyoruz, nice yokuşu,Gidip, geçiyoruz, kanatlı kuşu;“Varlığ”ı bilince, bu deli gönül,Bildi, idrâk etti, doluyu, boşu, Her varlık onundur, gerisi boştur,Bilip silkelenmek, oldu kula zor;Nereye gitmiştir, benim! diyenler?Haber veremiyor, hiç ehli kubûr. Nice emelleri, etmiştir siper…Haşrolduğu hâller, gitmiş beraber;(Yer) denen toprağa, bir nazar etsek;Nice ayıpları, kendiyle örter. Yüzbin çeşit mâden, veriyor […]
Ağustos 23, 2019
Karanfilin beyazı, Kokuyor bâzı bâzı;Su ile gün görmezse,Bükülüp eder nazı. Yere eğilir boynu,Çıkarır çok oyunu;Dört unsurdan yaratmış,Kokutur, Cânân onu. Yaprakları var, yeşil,Her boya ayrı değil;(Emre) onu öğmeğe,Yana yana döker dil, Yanında açılmış gül;Ona da diyor bükül!Bakıp da açılınca…Gülüp ağlıyor bülbül. Çıkarır tatlı lisan,Dinliyen alır ihsan;Eğer fedâ, âşıksa,Anca kokular insan. (1) […]
Ağustos 23, 2019
Benimdir her irâde,Benimdir gören dîde;Kuş, semâya uçamazBen etmezsem müsâde. Benim! uçan kanadı,Benim! ağzının tadı;İçi benim! dışı kul,(İsmail Emre) adı. Büründüm ete, tene,Bende yok gün, hem sene;(Emre) secde ediyor,Önünde döne döne. Zapteden : Ekrem Özhatay Saat: 19.45 Not: Bu doğuş, otomobille Sarıseki’den geçerken doğmuştur. 23.8.1953
Ağustos 23, 2019
Döner yüreğim, döner,Onu durdurmak hüner;Kalbimi ateşledi,Kâh cızılar, kâh söner. Acıdan alır hitap,Duyunca, kalmaz azap;Akıllar gömleğidir, Ağızda dönen: sevap, Açarsa, Rahmân açar,Cihâna koku saçar;Eğer âşikâr olsa,Dünyanın tadı kaçar. Şehirler vîrân olur,Her yeri zindan olur;İnsan gözü görürse,Mutlakaa hayrân olur. Misâl: Mecnun’la Leylâ;Dahî: yer ile bâlâ;Bu (Emre) seyredeli,Durmaz yanıyor hâlâ. Gözü boyandı kana,Yönü […]
Ağustos 23, 2019
……………………………….Gönlünü ferah et, yolun görünsün;Siper etmek istenğ irfâniyeti,Diline sâhib ol, Dostun görünsün. Kollarını açmış, dâim, görene,Dünya ışık olsa, görmez, köre ne…Hazîne kapısı, her dâim açık,(Toprağa) yüzünü, bilip, sürene. Zapteden: Ekrem Özhatay Saat:22 Not: Bu doğuş da İskenderun yolunda, otomobilde ve gece doğduğu için iyi zaptedilememiştir. 23.8.1953
Ağustos 23, 2019
Hâlimden soran olmaz,Yolumda duran olmaz;……………………………….………………………………. İznini ve…..ol HakÇalıştım, ettim hak; (?)……………………………….Kimseler olmaz ortak. Bilmiyen, der, acâyip!Şükürler, oldu nasip.……………………………….………………………………. Şükür, benim! dediler,Ölür isem beraber;Yüreğimin içindeKimseler olmaz heder: Dosttan olunca sar….Teslim olunca kapısı (?)……………………………………………………………… Zapteden : Ekrem Özhatay Saat:22.30 Not: Bu doğuş da İskenderun yolunda, gece ve otomobilde doğmuştur. (?) işaretli mısrâlarda […]
Ağustos 23, 2019
Âşikâr eylesek, esrârımızı, Târif dahi etsek, biz (Yâr)ımızı…Dünyâ malı olsa, vermeyiz aslâKalblerdeki olan, o vârımızı. Hiç mîsâl olamaz, devreden Küre:Sanki bir harmanda, küçücük zerre;(Cennet-i İrfan)dır, târîf edilen;Tecellî etse de, doğsa bir kerre… Seyir eder âlem, olmazsa perde,Birdenbire açsa, dayanmaz dîde;Tahammül eylemez, insanın kalbi,Meğer ki tutula, bizdeki derde. Evvel: ummamalı, bu […]
Ağustos 23, 2019
Akıllar ermez feleğe,Neler doldurur eleğe…Kimisi altına geçer,Seyreder dürüst dileğe. Uykusuzdur, “Kaaim” durur,Kendi halîm; yoktur gurur;Çevirdiği fırıldaktır,Seyredemez onu mağrur. Halkediyor, kendi Hallâk;İstediği: temiz ahlâk;Herkesin kendisi düşer,Gayrisine kursa tuzak. Göze görünmedik Halîm,Bilir “bilinmedik İlim”;Akılla idrâki zordur,Anlar “ölü gibi teslim”. Leblebilerden nem alır,Nice akılda dolanır…Biz fânîyiz, kendi “Kayyûm”.Yok oluruz, kendi kalır. İbretle baksak […]
Ağustos 23, 2019
Bu dünyâya gelen, gidecek birgün…Gelirken şenlenir, giderken mahzun;Eşi ile dostu, en yakınları,Hep mutlakaa tutar, görerek, hüzün. Bir gaflethânedir, giren anlamaz,Olan hâdiseyi, gören anlamaz;Oraya çekilip, seyreden bilir,Aklını, fikrini, veren anlamaz. İçinde gezenler, bırakır izi,Birçoğu çürütür, arzuyla, dizi;Çok şükür olsun ki, gizli esrâraSen vâkıf eyledin, Cânânım, bizi. Aldın, kabûl ettin, bizi kendine,Mâlik […]
Ağustos 23, 2019
Çok zâlimdir benim suçum,Fırsat bulsa, eder hücum;Yakalarsa, yetmez gücüm,İmdâdeyle Hazreti Aşk! Eğer etmez isen imdat,Tutar da ettirir feryat,Bu ağzımda hiç kalmaz tad…İmdâdeyle Hazreti Aşk! Yüzbin türlü bilir hîle,Hücûm eder güle güle,Sırdır, tutulur mu elle…İmdâdeyle Hazreti Aşk! Gelir de yüzer derimi,O parçalar ciğerimi,Hiç bırakmaz eserimi,İmdâdeyle Hazreti Aşk! Zerre yoktur merhameti,Gözündedir ibreti,Gayetle […]
Ağustos 23, 2019
Ayrı görünüyor, seyret, bir kafes,Alıp da verilen: sâde bir nefes;İnsanı hayvandan, farkettiren hâl:Bilgilerden çıkan, elemli bir ses. Bu mükevvenâtın başıdır (insan);Hâlini bildirir, her çıkan lisan;Kimisinden (celâl), tecellî eder,Kimisinden (lûtuf), edilir ihsan. Ağacı büyüten, dalı değil mi?İçini gösteren, hâli değil mi?Bu dünya, giderken; bir zerre vermez,(Kalb-i selîm) denen, malı değil mi? […]
Ağustos 23, 2019
İçim güler, dışım, kan ağlar benim,Kendinden kendine, gam çağlar, benim;Bütün vücûdumda, (Dost)un ateşi,Gece, gündüz yanar, hem dağlar benim. Bir ateşe düştün, yan deli gönlüm!Öyle bir ateştir: kurtarmaz ölüm;Bilenler biliyor, bilmiyen bilmez,Ateşi verene, her hâlim mâlûm. Her yanda bir türlü, anılır adım,Halbuki hiç yoktur, başka murâdım;Dünyâ, âhireti, farketmez oldum,O Dost’un eline […]
Ağustos 23, 2019
Gözlerim, gözlerim, açar gözünü,Gözümün içinde, gizler yüzünü;Benim kulaklarım, ezber etmiştir,Her dâim dinliyor, Onun sözünü. Bütün varlığımı, etti istîlâ,Derd ile gamına, ben dala dala;Bu benlik, kendine, geçti, yürüdü,Cemâli düşürdü ateşli hâle. Durmadan yakıyor, olamadım kül,Benliğim mahvoldu, dirildi gönül;Gözyaşım akarak, bütün cihâna,– Kan ile karışık – her yan, oldu göl. Rengi bilinmiyor, […]
Ağustos 23, 2019
Nereye gidersem, berâber başım,Benden ayrılmıyor, bu can yoldaşım;Gönlüm meyhânedir, içerim bâde,Kanımdan yapılmış, mezeyle aşım. Doldurup içerim, yürek: kadehim,Her dem eksilmiyor, of ile âhım;Affoldu suçlarım, mahmûr olunca,Kendisine geçti, bütün günâhım. Berâber olunca, kalmadı sitem,İster medhetsinler, isterlerse zem;Uçmak kapıları, açıldı bana,Gül bahçesi oldu, yedi cehennem. Dört yanımda hûri, durmaz dolanır,Âbıhayat ile, gülü […]
Ağustos 23, 2019
Bâzâr-ı âlemdir: sanki bir mahşer…İçinde dolanır, her gelen beşer;Herkes sevdiğine, müşteri olmuş,Kimi ihsân alır, kimisi de şer. Tükenip bitmiyor, durmadan artar,Gönüllerde vardır, terâzi, kantar;Adedi bellisiz, üstünde mîzan,Sâhip olan birdir, durmadan tartar. Defteri, Mîzânı: gönlü, alanın,(Kalem)i: gözüdür, me’mûr olanın;Bu ne sırdır Yârab: beraber uğru; (1)Yine sâhibidir, kefen çalanın. Bir yandan suçluyu, […]
Ağustos 23, 2019
Neden ağlar ah bu gönül?Eğer gülse, açılır gül;Kapıları harap gibi:Edilmesi, zor, tenezzül. İçindedir “hûri cinân”,Onu ister bütün cihan;Zannederler: âhirette;Bulmak için, lâzım: (İrfan). Dilde dönen âhirette;İçine girecek “göğde”;Bu dünyâda bulmıyanlar.Boşboşuna düşer derde. Burda yıkılsa duvarı,Üryân eder, görür (Yâr)ı;Canı – cana karıştırsaZerre kalmaz âhuzârı. ……………………………….……………………………….……………………………….………………………………. Zapteden : Neş’e Emre Not: Bu doğuş […]
Ağustos 23, 2019
(Bilen), hiç durmadan, eder imtihan,Nazarından kaçmaz, hem iki cihan;Mâden, nebat, hayat, onunla muhît,Dolanır da gelir, merkezi: (İnsan). Işığı âdemdir, her varlık fener,Zıyâsı sâbittir; seyreden döner;Pervâneden öğren, onun aşkını,Seyrini anlamak, nekadar hüner… Görünce, canını, eylemiş fedâ,Ölür, ona bakıp, edince edâ;Zannederiz: yanıp, hayatsız kalır,Canından geçene, karışır Hudâ. Tokanıp da yanmak, gider mi […]
Ağustos 23, 2019
Ah dağlar, dağlar, dağlar!Benim için kan ağlar;Neyleyim, (Yâr) olmazsa,Gülüstân olsa bağlar… Hepisi olur zindan,Kurur damarımda kan;(Yâr)dan ayrı olunca,Bana gerekmez bu can. Bülbüller, olur düşman,Gözümde kalmaz derman;Dünyâya geldiğine,Bu (Emre) olur pişman. Zapteden : Fuzûle Emre Saat:23.15 12.11.1953
Ağustos 23, 2019
Ne sırlar saklıyor, âhû gözlerin,İçindeki mânâ, ne kadar derin…Ateşi kalbimi, yaktı, bakınca,Tesellî etseler, olamam serin, Dışıma bakanlar, gam yoktur sanar,İçime girseler, onlar da yanar;Vücûdum gölgedir, aslı içinde,Etrâfında nice, dönen dertli var… O derdin hekimi, cerrahı yoktur,Ferah eyliyecek, bir âhı yoktur;Vardır çok hastaya, nice tesellî,Bu “gönül derdi”nin, ferahı yoktur. Çırpınıp kaçsan […]
Ağustos 23, 2019
Derman gelir, dert gider,Gönül! sen etme keder;Ne kadar tedbîr etsen,Bildiğini, O eder. Ne olursa sen gör hoş;Dileklerin senin, boş;Her hâline râzı ol,Rızâsına yürü, koş. Sen teslîm ol, ol ferah,Boşboşuna çekme âh;Gözlerinden seyreden:Gayri değil, o Allah. Bu gafletten sen uyan,Deli olur kıl sayan;Terk edersen “Esmâ”yı,“Müsemmâ”, olur ayân. Seyredersin özünü,Duyanğ gizli sözünü; […]
Ağustos 23, 2019
Bu elden geçerken, eyledim temas,Bahsettiğin bu gam, ecdattan mîras;“Safâya tebdîl et!” diyen çok oldu;Sen mahkûm değilsin, etmenğ iltimas. Nice yıldanberi, ben süregeldim,Bir çok kâşâneler, hep göregeldim;Hesap da eyleyip, çok defterleriBitirip, halledip, hem düregeldim. Beraber getirdim, bilinmez ilim,Gönüllere yazdı, benim sağ elim;Mâneviyet sırrı, dıştan okunmaz,Hikmeti böyledir: edilmez teslim. Kendi âşikârdır, dâim […]
Ağustos 23, 2019
Yakıyor hilâl kaşı,Arşa benziyor başı;Keserek çok kalbleri,Mânevî yapar aşı. Büyütür, eder fidan,Çiçeğine verir can;Tekâmül meyvasından Yedirir, eder ihsan. Yiyenler, bulur hayat,Dimağında olur tad;İçi Rahmân’a benzer,Âdem söyleniyor ad. Gözlerinde var nişan,Âleme veriyor şan;Her vârın mihveridir,Görünüyor perîşan. Bedeni olur hâil,Gönlünden döküyor dil;İçini kimse bilmez,Görenler der: (İsmail). Zapteden : Fuzûle Emre Saat:18 12.12.1953
Ağustos 23, 2019
Aklımdan çıkarsa, kalmaz karârım,Gönlüme girerse, yine ararım; (1)Neden bu insanlar, ikrâh ediyor?Acebâ kimedir, beni zararım? Dertlerim yamandır, beni inletir,Kalbimi ateşler, döner, dinletir;Sesi kulağıma, eğer girmezse,Kalbin çırpıntısı, zarı çınlatır. Hasretin ateşi, etti dîvâne,Gönlümü dönderdi, eski (vîrân)e;Genç iken ateşe, yanar dururum,Benden ibret alsın, gelsin pervâne. Yanmak tatlı geldi, ben doyamadım,Kaçıp kurtulana, hiç […]
Ağustos 23, 2019
Gönlümün derdini, söylesem kime?Gösterdim, bilmedi, birçok hekime;Cerrahı geldi de, hançer elinde,Dedi: Ben yarayım, kimseye deme! Sürüp de çıkardı, kemiren devi,Böyle olur işte, sahîh tedâvî;Derd ile illeti, tamâm olunca,Kendisinin oldu, bu gönül evi. İftihâr ederim; mekânı kurdu,Kimseler giremez, olmuştur yurdu;Bu (İsmail Emre), Eyyup, olunca,Dışarıya atmaz, (İlâhî Kurd)u. Kalbin dört yanını, onlar […]
Ağustos 23, 2019
Sendeki hilâl kaşlar,Beni yakmıya başlar;Seni âşikâr ettim,Onunçün nâdan taşlar. İçten anıldı adın,Mahmûr eyledi tadın;Melûl melûl bakınca,Canımdan yaraladın. Hiç olmaz tedâvîsi,Çıkmaz inilti sesi;Feryâdım işitilse,Bülbül, yakar kafesi. Arşa çıkar dumanı,Dünyayı alır canı;(Emre), görüp bilmiştir,Bozulmaz hiç îmânı. Zapteden : Galip Mansuroğlu, Selçuk Yaşaroğlu Saat:21.15 21.12.1953
Ağustos 23, 2019
Dinler, gözleri bakar,Görülende hikmet var;İçinde seyredeniGörürsen, seni yakar. Çıkar (Diş’i Mercan) dan,(Gözü Sanki Fincan)dan;Kaşlarına tutulan,Tamam geçiyor candan. Başı sanki bir küre,Dönüyor yüzbin kerre;Güneş, canı unutmuş,Dönerek göre göre. Durmaz seker ayağı,Sırlar saklar dimâğı;Bütün esrar bozulur,Deprenirse dudağı. Ağzındaki dönen dil,Mevlâdan ayrı değil;Nice söz haber verir,Çıksa ordan Cebrâil… Burada durur (Delîl),Bekliyor nice (Kâmil)…Birçoğu […]
Ağustos 23, 2019
Ah beni neyledi, gaflet uykusu…Zâlim nefsim kurmuş, her yandan pusu;Oku: mâlâyânî; yayı da: gurur;Çekilmez, dinlenmez, dedikodusu. Deyip duymak ile, günü geçirir,Şerbeti zehirden, verir, içirir;Günbegün didikler, öldürmek bilmez,Harap dahi eder, ettirmez tâmir. Gaafilin gönlünü, ediyor mesken,Hak bilir fırsatı; böyle bir düşman…Kendi (cismi lâtif), vücûdu yoktur,Giyindiği gömlek: uyuyan insan. Çok güzel görünür, […]
Ağustos 23, 2019
(Gönül Sâhibi)nin, bilinmez adı,Verdiği meyvanın, hem dahi tadı;Feryâdım, figaanım, onun içindir:Gözlerinden çıkan, ok yaraladı. Gök kubbeden akar, kalbimin kanı,Birçok nakışlara, beler cihânı;Kulağımın zarı, dayanmaz oldu:Semâvât elinin, çınladı çanı. İşiten insanın, renkleri solar,Sadâsı çınlayıp, dünyâya dolar;Nûh’un gemisine, oldu ihtiyaç:Tûfan gibi yer, gök, her taraf dolar. Târîf eylediğim: benziyor nûra,Kökü gayet beyaz, […]
Ağustos 23, 2019
Ne güzel bu eğlence…Oynuyor gündüz, gece;Yârab! bu nasıl mektep:Yazısı, olmaz hece. Hiç okunmaz, görmeden,Canı kurban vermeden;Hoca, ilim öğretmez,Yüzü yere sürmeden. Dâhil olduk sınıfa,Gamdır, görünür sefâ;Beni öldürmek ister,Gönül de umar vefâ. Ona teslîm oldu can,Kurtulmak, olmaz imkân;Yüreğimi yarıyor,Diyor: ettim imtihan. Dayan ey kalbim, dayan!Sabret, olursun insan;Celâle tahammül et,Öbür yüzüdür Rahman. Sırrı […]
Ağustos 23, 2019
Nereden düştük hâle…Aşk, eyledi istîlâ;Olur mu hiç kurtuluş…Karâr eyledi Mevlâ. Düşen bülbüller öter,Yanar, dumanı tüter;Çıkıp kaçmak istiyen,Oluyor daha beter. Sen de tutuldun bebek!Benim çektiğimi çek;Âhınla feryâdınaYardım eylesin melek. Böyle edildi karâr,Nasîbeyledi Gaffâr;Yanar da mum olursan,Dönen pervâne arar. Döndün domurcak güle,Dinlersin güle güle;Böyle emir edildiİçten, bu (İsmâil)e. Zapteden: Ekrem Özhatay, Şevket […]
Ağustos 23, 2019
Bu aşk verildi bize,Bildirelim biz size;İçte yanan ateşiGöstermeyiz her göze. Anca târîf eder dil,Böylece olur kaabil;Bu, Mevlâ sadakası;Olmak lâzımdır sâil. ………………………………………………………… Zapteden : Ekrem Özhatay, Şevket Kutkan Saat: 21.50 22.12.1953
Ağustos 23, 2019
Gösteririz Gaffâr’ı,Terk edenlere, ârı;Bu Mevlâ ışığına, Kör olan, der: soytarı! Yanar, benzer kandile,Dönerek güle güle;Mevlâ ile bir olsan,Hâcet yok Cebrâil’e. Bir (nokta)da yol olmaz,Ondan ayrı kul olmaz:Eğer (elif) olursan,Sağın ile sol olmaz. Nerden aldın kuvveti?Nerden aldın himmeti?Rızâlillâh görenin,Sen olursun ibreti. Aşkını verse Allah,Dönerek, çekersin âh;Bu (Emre) seyrettikçeSeni, oluyor ferah. Zapteden […]
Ağustos 23, 2019
Bu hasretin aşkı, dağladı beni,Nasıl edip acep, uyutsam seni…Aşkın ateşine, giriftâr oldum,Onun için sana, ben deyim ninni. Gözümün önünde, (Yâr)imin süsü,Yanınca, açıldı, onun örtüsü;Gökte çalkalanan, bulutlar gibiKalbimi titretir, aşk gürültüsü. Dıştan görülmüyor: sanki bir deprem;Duysa, dayanamaz, Havvâ ve Âdem;Yaptığı yaraya, kimse süremez,Onun dudağında, derdime merhem. Beni âşık etti, sâde o […]
Ağustos 23, 2019
Derdime dayanmaz, çok yüce dağlar,Aşkına tutuldum, içim kan ağlar;Kaşının, gözünün, muhabbet odu,Gözlerimden girer, kalbimi dağlar Binbir ocağından, dumanı tüter,Başka derd istemem, bu bana yeter;Yakıp kül ettiği, vîrân olmuştur,Bütün gam kuşları, birikmiş, öter. Birikse dünyanın, tabip, âlimi,Getirseler birçok, kitaplar ilmi,Sonra Metafizik, Tasavvuf sözü,…………………………………………… (1) Zapteden : Fuzûle Emre Saat:12.30 (1) Bu […]