Derdimi eyledin, en büyük harman,
Yakıp, bırakmadın, canımda derman;
Aklımda, fikrimde, bitti hissiyet,
Nerelere gitti, vakıtla zaman?
Yüzünü görünce, ben doya doya,
Elvan nakış oldu, kalmadı boya;
Lezzeti unuttum, zevki unuttum,
Yerine gönderdin, hamdolsun hayâ.
Haram gaaiboldu, tek kaldı helâl,
Günahlar yanınca, kalmadı vebâl;
Bir çeşit görünür, âlem gözüme,
Anladım ki budur, çok şükür, (kemâl).
Bakarım, göremem, yüzünden başka,
Bilip teslîm-oldum, sen gibi Hakka;
Nakışını yazan, dilindir, (Kalem),
Seni gören gözler, olmuştur hokka.
Kendimden geçince, bakar, okurum,
Bir zevka düşmüşüm, kalmadı zorum;
Hamd ü senâ olsun, eyledin lûtuf,
Bitmedik devletten, etmedin mahrum.
Bu bendeki (rûh)u, ettim iâde,
(Söz)ü söylemeğe, aldım müsâde;
Ben ölünce buldum, sende canımı,
Nerelere gitti. (ecel)le (Vâde)?
Cümle âlem ölse, yine diriyim,
Aldatan (benlik)ten, şürür, berîyim;
Dönen felekkiyyât: benim bedenim,
Onlar âzâm oldu, birtek (ser)iyim.
Beni (Sen) eyledin; ben kaldım bensiz,
Her vârımı aldın, hem dahî tensiz;
Bu (İsmâil Emre), (Yokluk) eline,
Çalışıp, uğraşıp, burdan buldu iz.
Zapteden: İhsan Yöntem.
Namrun, Saat:14.00
11.8.1959