Bilir isen, balık gibi sudasın,

Vay benim başıma, nedir bu gelen…
Âşık bir derde çatar,

Bilir isen, balık gibi sudasın,
Anlayıp da, ayıkıp da yudasın;
Kalmaz ise benliğinden, bir eser,
Tanrı değil, kul içinde, Hüdâsın. (1)

(Hâl) olsun da, hiç kalmasın, bir gurur;
Yaradanın düşmanıdır, her mağrur;
Sevilirsen, dâim tutar başında,
Ben! der isen, topraklara, O vurur.

Mukallitten anılmasın, hiç adın,
Âsümâna çıkar senin feryâdın;
Eğer yansa, yüreğinde, bir ateş,
Zuhûr eder, her taraftan, imdâdın.

Seyret, neler olur, sonu, gaafile:
Çektikleri emek, olur nâfile;
Hallâk, eder hazîneyi armağan,
Âşık ile, ârif ile sefîle.

Onun için neler çekti, bak, Mecnun…
Leylâsına, oynamıştır, çok oyun;
Seyreyleyin bu (Emre)nin hâlini:
Sevdiğine, dâim büker, hep boyun.

Zapteden: Nevin Kurttepeli
Namrun, Saat:?


(1) Tanrı = Hükmedici sıfat. Hüdâ = Hidâyet edici sıfat. 23.8.1957