Benim Mürebbîm, (İnsan)dır,

Yüzüyün ışığı, doğan ay mıdır?
Yüzüne bakınca, yaktın, kül ettin,

Benim Mürebbîm, (İnsan)dır,
Sana teslîm-olan, (can)dır;
Zerreler aldatmaz beni,
Delîlim: (Sırr-ı Kur’an)dır.

Mânâdan açıldı yolum,
Çünkü, teslîm-olan kulum;
Zannım, gümânım kalmadı,
Şükür, bildim ki makbûlüm.

Sana yakın etti: âhım;
Yandım, kalmadı günâhım;
Ezelden âşık olmuşum,
Beni aldın ey Allahım!

Seni gören gözüm sensin,
Dolu duran özüm sensin;
Dinleyip göremez oldum,
Zikreyleyen sözüm sensin.

Bu cihandan ettim nefret,
İstemem kimseden izzet;
Kalbimden dinleyip, diyen:
Her peygamber, hem de Ahmed.

İki cihan neme gerek…
Vücûduma doldu melek;
Alıp, dahî veren, bende!
Eylemem kimseden dilek.

Ondan aldım murâzımı,
Bakar, okurum yazımı;
(Mescidül’ aksâ) olmuşum,
Kılarım ben namazımı.

Bir zerre kalmadı azap,
Doğru, yanlış diye hesap;
Bu (Emre)nin önündedir,
Canlı olan nurdan Mihrap.

Toprak ile taştan değil,
Yere düşen baştan değil;
(Havz-ı Kevser)de yıkandı,
Göz suyundan; yaştan değil.

Mutmaindir, hayâl değil,
Dâim kılar, ihmâl değil;
Canı fedâ etti ona,
Hiçbir şeye meyyâl değil.

Ebedî olmuştur diri,
Tâkib-eder Peygamberi;
Siper olmuş, nur, (Emre)de,
Bakan görür: kemik, deri.

Teype alınmıştır.
Saat:15.45


14.5.1959