Beni yaralıyan: gözünün ağı,

Hakkı bulmak için bir aynaya bak,
Bu akıl kendine eğlence arar,

Beni yaralıyan: gözünün ağı,
Taşıdığım gönül: Firdevs’in bağı;
Ağlarım, gözyaşım: Ceyhun ırmağı…
Bu acı hâlimi soran olur mu?..

Beni yaraladı, geldi, kalbimden,
Durmaz, kanı akar, saklıyor beden,
Sızlar yaralarım, görmezler neden?
Aşkın ilâciyle saran olur mu?

Onun için gönül dünyadan bezer,
Gönlüm hiç durmayıp virane gezer,
O Dost ciğerimi kan ile özer…
Öylece, Sevdiğim, derman olur mu?

Yanık âşıkların odur yoldaşı,
Onun için kalbe basarım taşı,
Öldürürse beni, etmem savaşı,
Feda olmıyana (Cânân) olur mu?

Canımı alınca eyledim bayram,
Gözlerim görmüştür, olmuyor akşam,
Aklıma gelince, geliyor ilhâm,
Cibril gelmeyince Kur’an olur mu?

Gören, feda eder bütün vârını,
Bırakır da gider bu diyarını,
Âşıklar seyreder daim (Yâr)ını,
Can, ten sahipleri kurban olur mu?

Arafat dağına varıp çıkanlar,
Mânevî gözünen ona bakanlar,
Dünya, âhireti hep bırakanlar;
Bunu bilmiyende iman olur mu?

(Nalın)ı çıkaran eder (Urûc)u, (1)
Can feda edenin olur mu suçu?
O (Hablülmetîn)in (Emre) de ucu,
Varıp sarılanda güman olur mu?

Saat: 21.10


15.12.1950