Beni söyletiyor, bu mecbûriyet…

…………………………………………………..
Gülüşü beni dağlar,

Bu doğuş, 5.12.952 tarihli (Yeni İstanbul)
gazetesinde Turhan Selçuk’un, irticâ
tehlikesini nükteli çizgilerle ihtar eden güzel
karikatürü vesilesiyle doğmuştur:

Beni söyletiyor, bu mecbûriyet…
Lûtfuyun yerine, olur eziyet; (1)
Neyleyim, dünyaya geldik, ne çare:
Hiç elde değildir; etmedik niyet.

Tabîata bağlı, bütün zuhûrât,
Karârı Mevlâdan; böyle tabîat;
Yakayı almazsan, sen pençesinden,
Gönül! bu başına, kopuyor afat.

Çalışmakla olur, dâim terakkî,
Gönül! hiçbir şeyler, değildir bâkî,
Râzı olmaz isen, sen cümlesine,
Doldurup da vermez, sana o Sâkî.

İçirip içirip, eylemez mahmur,
Sonra, benim! dersin, yakalar gurur;
Gözlerini kapar, birşey göremenğ, (2)
(Mânevî Göz)lerden, o eyler mâzur. (3)

Aman geri kalma, bak sen ileri,
Mürteci’ olursun, kalırsın geri;
(Yarına göredir, bütün terbiye), (4)
Bu söylenen sözler, Mahmud eseri.

Bak: neye benziyor, sakalla bıyık?..
Nur gibi yüzleri, eder mi ışık?
Hareket etmiyen, zamâna göre,
Dâimâ uyuyor, değildir ayık.

İlim öğrenmezsen, kalırsın çıplak,
Din tefrîk eyliyen, ne kadar ahmak…
(Allemenî harfen, sayyerenî abd): (5)
Yerindedir, işit, kime demiş Hak?

Her hâl, büyür ise, benzer dışına,
Her bilginin, yürü, ulaş başına;
Ne eylesin (Emre), doğru söylerse,
Geri kalanların, gitmez hoşuna.

Bize, câhil olmak, ne kadar ayıp…
Biz neler bilirdik, eyledik kayıp…
Bütün dünya aştı, ilim dağını,
Bizler şaştık, kaldık, yerinde sayıp.

Avrupadan doğdu, ilim güneşi,
Bizi bırakmadı, cehâlet leşi;
Taassup elinden, kurtulamadık,
Kalbleri kemirdi, gerilik dişi;

Kimi kurtarmıştır, sâde ibâdet?..
Zâtı (Bir) olana, sayılmaz adet;
(Emre)! hakîkati, anlamıyanlar,
İşitir işitmez, ederler hiddet.

Duyana söylemiş o (Zât-ı Bârî):
Çalış, uğraş, öğren, sen kalma geri;
(Elkâsibü habîbullah) demiştir (6)
Her vârı anlatan, Dostun Dilberi.

Zapteden : Vasfiye Değirmenci
6.12.952 Saat: 13.40


(1) Yârabbî, senin bana, elimde olmadan söylettiğin bu doğuş, insanların vicdânını ve kafasını uyandıracak bir lûtuf olduğu halde, mutaassıp olanlara acı gelir.
(2) Göremezsin.
(3) Mâzur = kör.
(4) Hz. Ali’nin olduğu rivayet edilen : (Çocuklarınızı yarına göre terbiye ediniz!) 6.12.1952