Âdem dedikleri, kemik, et midir?
Bu aşk, zannettiğin bed şehvet midir?
Nefsine mahkûmsun, gözünden bakar,
Yanlış bildiklerin, bir ibret midir?
Sen ona uyarsın, eder eziyet,
Elinden tutmaya, eyleme niyet;
Merhameti yoktur, kıyar canına,
Arkadaş olmaya, sen etme gayret.
Gözlerden seyreder, kulaktan duyar,
Fırsat bulur ise, kalbini oyar;
Kur’anı Kerîm’de, Hazreti Allah,
Muhammed dilinden söylemiş o Yâr.
Mevlâ eli ile, doğru yazılmış,
Vicdânın var ise, dinle de yapış;
Her sözü Haktandır, Delîl-i Ekber;
Âlimler arasa, bulamaz yanlış.
İlm-i Ledün denen İrfan gizlidir,
Halledebilirsen Rahman gizlidir;
Tasfiye etmezsen, kendi kalbini,
Nefsini azdıran Şeytan gizlidir.
Her ne arar isen, sen sende ara,
Gönlünü seyreyle, bakma diyâra;
Bil (Kalb-i Selîm)i, tahsîlin budur,
(Emre)! onun ile gidersin Yâra.
Zapteden: Vasfiye Değirmenci
Çiftehan, Saat: 16.35
24.5.1957