Acep bu dünyada, kim rahat bulmuş?..
İçine düşenler, hep esir olmuş;
Teslim olan hayat, (1) zindana benzer,
Eğer olsan insan, eğer uçan kuş.
İçine düşenler, çekiyor azap;
Fakat hoş görünür, uzaktan serap;
Hayvan duymaz, bütün, insanlaradır,
Tevrat, İncil, Kur’an, ediyor hitap.
Dünya zindan olur, işitilirse;
Elini uzanmaz, duysa bir kimse;
Bu da bir tılısım, akıllar ermez;
Eli ile girer, bu ten kafese.
Esrarla kitlidir, onun kapağı,
Durmadan yanıyor, her dört bucağı;
Kanınan kaynıyor, canın gıdası; (2)
Gözünen görünmez, yanan ocağı. (3)
Tedavi edilse, dirilmez ölü:
Kimler yakabilir, görünen külü?
Bütün oyunları, oynıyan sensin:
Mühürledim, dersin, göz ile gönlü.
İnkâr edemezsin, meydanda âyet…
Kimden kime olur, acep şikâyet?..
Affeyle suçumu, ben bir toprağım,
Şimdi diri isem, ölü nihayet.
Kulun zapt eylemiş, edemenğ inkâr; (4)
Kuvvetler senindir, birçok âyet var.
Derde düştü (Emre), inler her dâim,
Kulların ilâçı, eylemiyor kâr.
Zapteden: Fuzûle Emre
Saat:11.50
Not: Bu doğuş, Emre, torunu Kutay’a ninni söylerken doğmuştur.
(1) Bize teslim ve emanet edilen hayat.
(2) Kanınan = Kan ile.
(3) Gözünen = Göz ile.
(4) Edemenğ = Edemezsin. (Kur’ânı kulların zaptetmiştir; binaenaleyh, söylediğin sözü inkâr edemezsin.) 9.10.1951